utanmak

utanmak
(-den, -e)
1. 感到害羞, 害臊, 惭愧; 耻于, 羞于: Arkadaşının bu hareketinden pek utandı. 他为自己朋友的行为感到羞愧。
2. 不好意思, 感到难为情, 发窘, 腼腆起来: Bunu istemeye utandı. 他没有好意思要这个东西。Yanınıza girmeye utanıyor. 她羞于去你那儿。
◇ utana sıkıla 羞怯地, 胆怯地, 难为情地, 不好意思地 utanmadan 不知害臊, 恬不知耻, 厚颜无耻; 不要脸, 无耻
◆ Utanın oğlu, kızı olmamış. 怕羞什么事也做不成。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • utanmak — utanmak, I, 199, 291bkz: uwutlanmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • utanmak — nsz 1) Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı. A. Gündüz 2) den Sıkılmak Hayır, edebiyattan değil, karşısında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ar etmek — utanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mahcup olmak — utanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ir bolmak — utanmak, I, 36 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • edep etmek — utanmak, sıkılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hicap duymak (veya etmek) — utanmak Kalem aldın kaşlarını çatmaya / Hicap ettim adın sual etmeye. Dadaloğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teeddüp etmek — utanmak, sıkılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • utanç duymak — utanmak Bundan utanç duyuyor, utanılacak pek az şey yapan birisi olarak da gerginleşiyordu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • önüne bakmak — utanmak, utancından cevap vermemek Yeni gelen, birkaç dakika sustuktan, önüne baktıktan sonra birdenbire söylenmeye başladı. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzü kızarmak — utanmak Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”